FOMO: An'da Kalmanın Gücünü Hatırlamak

Bugün sizlerle hepimizin zaman zaman içine düştüğü bir duygudan söz etmek istiyorum: FOMO, yani "Fear of Missing Out" bir şeyleri kaçırma korkusu.

Hayatın hızla aktığı, bildirimlerin hiç durmadığı, herkesin bir şeyler yaptığı, bir yerlerde olduğu bu çağda; "Ben yeterince eğleniyor muyum, yeterince üretken miyim, yeterince sosyal miyim?" soruları zihnimizi kemirmeye başlıyor. Sanki sürekli bir şeyleri kaçırıyormuşuz hissiyle, kendi hayatımıza yabancılaşıyoruz.

Ama farkında mıyız, bu “kaçırma korkusu” aslında tam da kendimizi kaçırmamıza neden oluyor?

Anda kalmak, olduğumuz yerde huzuru bulmak; dışarıda olanlara değil, iç dünyamızda olanlara odaklanmak... İşte gerçek doyum orada. Hep söylüyorum: Hayat, başkalarının nereye gittiğiyle değil, senin yüreğinde neler olduğuyladır.

FOMO, bize eksiklik hissiyle yaklaşır. Oysa ben diyorum ki: Sen hiçbir şey kaçırmıyorsun. Senin yolun, senin hızın, senin zamanlaman... Her şey olması gerektiği gibi.

Bir yaşam koçu olarak danışanlarıma da en çok bunu hatırlatıyorum: Kendini başkalarıyla kıyasladığında değil, kendinle temas ettiğinde güçlenirsin. Sessizleştiğimizde, ekranlardan uzaklaştığımızda, gerçek bağlantının içimizde olduğunu fark ederiz.

FOMO’yu dönüştürelim. “Neyi kaçırıyorum?” sorusunu “Kendimde neye dokunmuyorum?” sorusuna çevirelim. Dış dünyanın gürültüsünden iç sesimize doğru bir adım atalım. Çünkü gerçek özgürlük, hiçbir şeyi kaçırmadığını bilmenin huzurunda yatar.

Sevgiyle,