Kadınların Yanında Olmak: Mor Çatı ile Dayanışmanın İzinde
- Şefika YILDIZ
- 17 May
- 2 dakikada okunur
Ocak 2025’te, CHP İstanbul İl Sosyal Politikalar ve Kent Yoksulluğu Komisyonu olarak Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nı ziyaret ettik. Bu görüşmenin temel amacı, kadınları aileye ve toplumsal cinsiyet normlarına hapseden anlayışlara karşı ortak bir ses oluşturmak, kadınların şiddetsiz, eşit ve özgür yaşam hakkını savunmaktı.
Mor Çatı, sadece bir sığınak değil; patriarkal şiddet düzenine karşı verilen mücadelenin kalbinde duran bir yapı. Her bir kadının hikâyesinin farklı ama aynı zamanda ortak bir acıda buluştuğu bu kurum, kadın dayanışmasının ne denli yaşamsal olduğunu gözler önüne seriyor.
Kadınlar Mor Çatı’ya Nasıl Ulaşıyor?
Vakıf, kadınlara ulaşılabilir olmak için sosyal medya, web sitesi ve çeşitli iletişim kanalları üzerinden destek sağlıyor. İlk temasın ardından kadınlarla sosyal çalışmacılar tarafından randevulu görüşmeler yapılıyor. Kadının mevcut durumu, maddi kaynakları, destek çevresi gibi unsurlar değerlendirilerek en doğru destek yolları birlikte planlanıyor.
Kadınların İradesi Esas Alınıyor
Sığınakta kalan kadınlar, istedikleri zaman ayrılabiliyor. Vakıf, kadınların kendi kararlarını özgürce vermelerini esas alıyor. Dışarıya döndüklerinde ise artık şiddete karşı kendilerini daha iyi savunabilecek bilgi ve donanıma sahip oluyorlar.
Vakfın Karşılaştığı Zorluklar
Mor Çatı’nın en büyük mücadelelerinden biri, siyasi müdahaleler. Kadın dayanışma merkezlerinin kapatılması, erkeklerin başkan olarak atanması gibi uygulamalar, feminist ilkelerle çalışan yapılar için ciddi tehditler oluşturuyor. Bu tür müdahaleler, kadınların güvenli alanlarını ortadan kaldırmaya yönelik bir tehdit olarak görülüyor.
Yerel Yönetimlerden ve Siyasi Partilerden Beklentiler
Mor Çatı’nın yerel yönetimlerden ve partilerden temel beklentisi, kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans politikalarının iç hukuk metinlerine yerleştirilmesi. Stratejik planlarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel bir ilke olarak benimsenmesi gerekiyor. Her kadının kendini güvende hissedeceği politikaların oluşturulması, kadınların siyasette, kamuda ve toplumsal yaşamda eşit yurttaşlar olarak yer almasının önünü açacaktır.
Şiddet Her Yerde, Her Kadında
Vakıf temsilcilerinin vurguladığı bir diğer önemli nokta da şuydu: Şiddet sadece belirli bölgelerde ya da sınıflarda değil; toplumun her katmanında, her yaşta, her sosyoekonomik grupta karşımıza çıkıyor. Şiddet coğrafya değil, sistem sorunudur. Erkek egemenliğinin toplumsal dokuda yerleşik oluşu ve caydırıcı cezaların uygulanmaması bu sorunu beslemeye devam ediyor.
Güçlü Bir Yerel Kadın Politikası Şart
Bugün, belediyeler bünyesinde her bölgede kadın danışma merkezlerinin kurulması artık bir ihtiyaç değil, bir zorunluluk. Bu merkezlerde, sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar görev almalı, kadınlarla nitelikli görüşme teknikleri kullanılarak profesyonel destek sağlanmalıdır.
Kadına Yönelik Şiddet, Toplumu İlgilendiren Bir İnsan Hakları İhlalidir
Kadına yönelik şiddet, sadece bireysel bir sorun değil; toplumun geleceğini tehdit eden temel bir insan hakları ihlalidir. Kadınların eşit, güvenli ve onurlu bir yaşam sürmesi, hepimizin sorumluluğudur.
CHP İstanbul İl Sosyal Politikalar ve Kent Yoksulluğu Komisyonu olarak biz, bu sorumluluğun bilincindeyiz. Kadınların sesi olmaya, dayanışmayı büyütmeye ve şiddetsiz bir toplumu birlikte inşa etmeye kararlıyız.
Yorumlar